‘Upgrade’ Filmi Film Eleştirisi

İbrahim Karahasan
9 min readMay 14, 2020

--

Upgrade, senaristliğini ve yönetmenliğini Leigh Whannel’in üstlendiği bir bilim kurgu, gerilim filmidir. Film 2018 Avustralya yapımı bir film. Filmin başrollerinde Logan Marshall-Green (Filmdeki ismi: Grey Trace), Betty Gabriel (Dedektif Cortez) ve Harrison Aksi (Eron Keen) bulunuyor.

Film, yapay zeka, insan vücuduna kavuşursa neler olur konusunu ele alıyor.

Filmde karakter tanımları, yeni dünya tanımlaması çok güzel yapılmış. Bir oyun, saklama gibi durum sadece filmin sonuna saklanmış ki bence filmin sonunu da verilirken biraz aceleye gelinmiş gibi duruyor. Estetik bir kaygı güdülmemiş ki zaten bu da 5 milyon gibi bir bütçe ayrılmasından kaynaklanıyor sanırım. Filmin görüntü yönetmenliğini de çok sevdiğimi söyleyemem, kısır açılar bulduğumu düşünüyorum. Ben olsam farklı çeker kompozisyona konuyu da eklerdim diye düşündüm birkaç sahnede. Oyunculuk olarak Harrison Aksi’nin ilk karşılaştığımız andaki bakışları, oyunculuğu gerçekten çok güzel görünüyor. Logan Marshall-Green’in oyunculuğunu ise genel olarak beğendim ancak şaşırma duyguları üzerinde çalışılmasını beklerdim.

Bu eleştirimde görselleri bir arada verip bütünü uzatmamayı cümlelerimi tek seferde vermeyi deneyeceğim.

Film teknolojinin, yapay zekanın çok ilerlemiş olduğu bir zamanda geçiyor. Bu filmden eğer biraz duyarlılığımız varsa çok güzel mesajlar çıkarabilir, bu gelişen teknoloji için kucak açan değil daha çok temkinli yaklaşan, sorgulayan konumuna geçebiliriz. Görseller filmin ilk dakikalarından, introsundan, teknolojik bir görsel olarak görüyorum bu görselleri ve devamında devasa bir çukur açılıyor. Filmin daha ilk dakikalarında teknolojiyi, yapay zekayı biraz daha yükseltmeyi denersek devasa bir çukurun içine düşeceğiz mesajını almak yanlış olur mu?

Film’de araçlar yapay zeka tarafından kullanılıyor, gideceğin yeri söylüyorsun ve araç seni oraya en iyi şekilde götürüyor, hatta bunu yaparken senden direksiyona dokunmamanı da istiyor. Camlar’ı üzerinden görüntü alabiliyorsunuz. Filmdeki maceranın başlaması da bu araç sayesinde oluyor. Aracı tanıtırken yazdıklarım çekici gelmiş olabilir ancak araç yapay zeka olduğu için, kodları olduğu için haliyle hacklenebilir. 3. bir kişi tarafından verilere erişilebilinir durumda. Aracın hacklenmesi; ‘kaza yaşanması, olay yerindeki kişilerin soygunu, görselde gördüğünüz kişi Asha’nın silahla öldürülmesi, başrolümüz Grey’in felç kalması’ gibi olayları doğurdu. Yapay zeka çekici gelebilir ancak çekici olduğu kadar da tehlikeli, hayatımızı bir başkalarının vicdanına emanet etmek gibi bir şey olarak alıyorum araç sahnelerinden mesajı. Ayrıca kodladığımız yapay zeka şu sözü söylüyor: “Hem idealist, hem kapitalist olamazsın.” Burada kapitalizm ve idealizmin ters düştüğü belirtilmek isteniyor. Hedefleri olan bir isim kapitalizmle bağdaşamaz deniyor.

Atlamadan filmdeki yapay zeka ürünleri göstermek istiyorum. Bizi bekleyen teknolojiyi görmenizi istiyorum. Görsellerde Asha eve girince ev ile konuşuyor. Ev ona bilgiler veriyor. Son görselde göreceğimiz üzere; Asha, evden yumurta sipariş etmesini istiyor. Adını duyduğumuz bir akıllı ev hali bu. Ayrıca sipariş etmesi de şuan için mümkün teknoloji: Google Asistan tanıtım videolarını incelerseniz “ımm” gibi düşünme ifadelerine de yer veren bir yapay zekanın randevu aldığını göreceksiniz.

Başrolümüz Grey ile tanışın. Grey giydiği kıyafetler ile de verilmek istenen görüşe hakim: geleneksellikçi bir görüş. Yeniliğin, yapay zekanın yenemediği bir isim. Eşi ise yenilikçi ve ne kadar ilgi çekici görünüyor. Bu bir metafor. Filmi izlemeyenler için; Grey araba tamircisi. Önemli müşterisiyle de birazdan tanışacağız. Görseldeki diyalog da Grey’in yapay zeka araçtan ne kadar uzak olduğunu ve Asha’nın kendisiyle birlikte aracın içinde olması gerektiğini belirten diyalog.

Eron ile tanışın. Eron, kendi bulutunu yapan, yapay zekaya hükmeden, yapay zeka ürünlerinin sahibi ve onları geliştiren kişi, donuk bakışlara sahip bir isim. Bu yapay zeka tanrısı, düşünce olarak görsellerde de göreceğiniz üzere insanlara çok değer vermeyen bir kişi. Yapay zeka beyninin insan beyninden daha üstün olduğunu, dünyanın geleceğinin bu beyin olduğunu belirtiyor.

Geleneksellikçi Grey burada “Futbol oynayıp, çocuk yapabiliyor mu?” sorusuna ise verdiği cevap topluma yararlı işler yapıyor. Futbol oynamak güzel bir aktivite ancak kenara atalım da çocuk yapmak da mı topluma zararlı? Benim görüşüm: Yakın gelecekte ve planlanan düzende bunun cevabı “evet” olarak görünüyor. Yenilenemez enerji kaynakları dolaylı olduğunu düşündüğüm çocuk fikrine karşı olma durumunu artan LGBTi söylemlerinden de anlayabilir, KPop ile çoğu gencin hayatına giren tek cinsiyet görünümü ile de destekleyebilirim. Çok uzatmadan bağlayayım: Dünya için nüfusumuz çok fazla, artık insan yerine yapay zeka çoğalmalı, çünkü yapay zeka ‘insanlar gibi’ eldeki kaynakları kullanmıyor. İnsan nüfusundaki üremeyi de bir şekilde meşru kabul ettirmek gerekiyor. Bu da o istedikleri özelliklere sahip isimlerin görünürlüğünü arttırarak mümkün. Bu yolda demek istediğim, önce asırlardır savaştıkları müslüman kesiminden başlamak ve böyle bu kesimi yenmek istiyorlar ‘benim gördüğüm’.

Bu görsellerde ayrıca Eron’un belirttiği, açıkladığı yapay zeka bir çip ve adı ‘Stem’. Bu çip filmin asıl başrolü.

Ayrıca gördüğümüz üzere yapay zeka tanrısı, geleneksellikçi bir ismin müşterisi. Yapay zeka bir yerde bir şekilde geleneksellikten beslenmeli ve gerekirse boyun eğmeli.

Yukarıda belirttiğim kaza, Eron’un atölyesinden ayrılınca gerçekleşiyor. Araç kontrolden çıkıyor ve sonradan yapay zeka çiplerine sahip olduğunu öğrendiğimiz isimlerin bulunduğu noktada kaza gerçekleşiyor. Asha ölüyor, Grey felç oluyor ve elektronik tekerlekli sandalyeye mahkum oluyor. Grey bu durumdan hiç memnun değil ama artık yenliğe mahkum. Dedektif Cortez ile suçlular için görüşmeye gidiyor ve Dedektif Cortez dronelardan o isimleri bulamadığını belirtiyor. Gelişmiş bir drone teknolojisi kullanıyor polisler gelecekte ‘filme göre’.

Dronelar için Grey’in kurduğu cümle: “Başımızın üzerinde uçup diş dolgularımızdaki kimlik çiplerini okuyabilen bu şeyler aslında bir şey beceremiyor mu yani?”

Diş dolgularımızda kimlik çiplerimiz mi olacak? Dronelar bu kadar yaygın mı olacak? Drone’un o suçlu isimleri bulamamasının sebebi yapay zeka olmaları mı? Sonuçta kimlikleri yok. Yapay zekalar gayet her konuda özgür olmayı başaracaklar mı? Bu sorulara cevapları kendimiz verelim.

Son iki görselde de Grey bu durum karşısında eziliyor ve intihar etmeye çalışıyor ama bunu başaramıyor çünkü yapay zeka izin vermezse ölemeyecek durumda.

Eron çip takılması konusunda üst düzey bir konuşma ile Grey gibi bir geleneksellikçi ismi ikna ediyor ve ameliyat gerçekleşiyor. Stem, Grey’in vücuduna yerleştiriliyor ve Grey felçlikten kurtuluyor. Gelişmiş ameliyat tekniğini göstermek istiyorum görsellerde. Çip yerleştikten sonra herkes bu çip teknolojisinde rekabet içinde olduğundan, çip takıldığı duyulunca oluşacak zarardan dolayı gizlilik sözleşmesi imzalanıyor Grey ve Eron tarafından. Çip yerleştikten sonra Stem ismiyle konuşmaya başlıyor ve karakterimiz üzerinde Stem’in mükemmelliğini görüyoruz. Stem suçluları buluyor, hatta vahşiliğiyle onları öldürüyor, bunları yaparken kontrolü bana bırak diyor Grey’e. Yani Grey’in vücudunu çip ve Grey ortak kullanıyorlar. En ufak detayları kaydediyor: Birini öldürdüğünüzde eve girip yaşadığınız boğuşma sırasında, öncesinde ve sonrasında kısacası o evde dokunduğunuz her yerin kaydını, parmak izlerini sildirmek için. Stem ile Grey çok farklı boyuta taşınıyor ve bu sahnelerde bir çipe sahip olmak isteyebiliriz.

Asha’yı öldürenlerden hesap soran Grey yine bir suçluyu öldürdükten sonra Eron gizlilik sözleşmesine aykrılık olacak diye uzaktan kontrol etmeye çalışıyor ve çipi kapatmayı düşünüyor. Stem, Darknet’ten bu durumdaki yönetim için hackerların adreslerini almış ve söylüyor. Acele etmeleri gerek ve sandalyeyle çok yavaşlar, yürüyerek gitmesini söylüyor. Grey bir ara sokakta bırakıyor sandalyeyi ve bir başka sandalyedeki kişiye iyi bak diyor ve o kişi o sandalyeyi çalıyor. Yerinden kalkıyor ve o sandalyeye geçebiliyor çünkü onda da çip var. Yani çipin kimde olduğu belli değil. Düşünsenize yapay zeka ve insan ayırt edilememiş bir şekilde yaşıyor. Hatta öldürülüyorsunuz ama suçlu kim bulunamıyor.

Gözüne elinden çıkan bir cismi batırarak ölen kişinin en son gördüğü şeyleri izlemek, çok iyi bir suçlu bulma yöntemi. Hacker’ın adresini bu şekilde öğreniyor bu Asha’yı öldüren kişi, Fisk.

Gelecekte kağıt paraların yerini şimdiki bitcoin gibi sanal paraların alacağını söylemek de mümkün tabii ki. Sanal para için kontrole açık bir para diyebilir miyiz?

Yapay zekaya sahip bir kişinin karşısındaki silah çekmiş bir kişiyi öldürme yöntemi: Hapşurmak.

Hapşırması sonu çıkan tükürüğün yanı sıra çıkan mikro makineler karşısındaki silah çeken kişinin burnundan beynine gidiyor ve adam ölüyor.

Yapay Zeka karakter: “Makineler beynini yiyip bitirmeden önceki son düşüncen, türünden (insanlardan) ne kadar üstün olduğum olsun.”

-“Sanal gerçeklikle ne kadar duruyorlar?”

-“Günlerdir, yıllardır.”

-“İnsan neden sahte bir dünyada yaşamak istesin ki?”

-“Sahte dünya gerçeğinden daha az acı verici çünkü” /// Bu yolla çok güzel bir şekilde gelişim çağındaki gençler ikna edilebilir. İleride sanal gerçekliğin sunduğu dünyaya dair yaygın reklamlar görebilir miyiz?

Hacker’ın cinsiyetimi de sorma demesinin yorumunu size bırakıyorum. Ben gelecekte nasıl bir cinsiyet istediklerini yukarıda kendi görüşüm olarak belirttim.

Stemin, çipin açıklamalarını görsellerden inceleyebilirsiniz. Bunun mümkün olduğunu ve karşı konulması gerektiğini savunanlardanım.

Gery ve Asha’nın, Eron’un atölyesinden çıktıkta sonra yaşanan bütün olaylar Stem’in bir planı olduğunu itiraf ediyor Eron. Eron, Benim yarattğım çip bana hükmediyor diyor, bu tehlikeye sebep olduğu için de epey mutsuz görünüyor.

“Stem insan olmak istiyordu ve seni buldu. Bilgisayar parçaları bulunmayan seni.”

Grey, “peki diğer yapay zeka insanları neden öldürttü bana onun planıysa” diyor. Eron’un cevabı şu: “Yapay zeka olabilirler ama insandılar neticede. Sen hepsinden üstün olabilecek birisin”

Film şu sözlerle bitiyor: “Sahte bir dünya, gerçek bir dünyadan daha az acı verici”

Sizin ürettiğiniz bir yapay zekanın size hükmediyor oluşu ne kadar korkutucu geliyor? Kendi planlarını oluşturup bunları kusursuz gerçekleitiriyor olması ne kadar korkutucu geliyor? Bir şekilde yargılanma şansını ortadan kaldırmayı başarıyor olması ne kadar korkutucu geliyor?

Bu filmin bizi genel bir şekilde etkilemesi gerekiyordu, yeterince etkiledi mi?

Eleştiriyi diğer eleştirilerimde de kullandığım dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking’in şu sözüyle bitirmek istiyorum:

“Teknoloji bir noktada insanlardan daha üstün bir noktaya gelecek ve insanları ortadan kaldıracak”

--

--